iskender pala

babil'de ölüm istanbul'da aşk kitabı çok güzeldir.

iki dirhem bir çekirdek kitabı ile dikkatimi çekmiş yazar. gayet başarılı bir kitap. bu kitaptan sonra merak edip bir kaç kitabını okudum ve yazdıklarının kaliteli olduğunu söyleyebilirim. özellikle tarihi roman okumayı seven kişilerin okuması gereken bir yazar.

İki dirhem bir çekirdek kitabıyla kendisini okumaya başladım. Kitabın dili sade ama İskender Pala'nin diğer kitapları ağır olduğu için bayila bayila okumam. Ayrıca Babilde ölüm İstanbul da aşk kitabı da güzel

leyla ile mecnun kitabı 80 sayfadır ve ben çevire çevire bir ayda bitirdim.

(bkz: od) (bkz: katre-i matem) (bkz: şah sultan) kitaplarına başladım. hiçbiri bitmedi. bu adam benim kalemim değil diyerek okumayı bıraktığım yazardır. fazla süslü fazla yoğun bir anlatım konulara göre. bu kadarı bana edebiyat kasmak geliyor. bir de merak ettirmiyor.sevemedim, çok denedim olmadı.

efsane isimli kitabını çok sevip saygı duyduğum barbaros hayreddin paşa'yı anlatması sebebiyle okudum. betimlemeleri güzel, hikayeleri abartılı, dili katre-i matem'e göre oldukça sadeydi. anlatılan hikayeler genelde yüzeysel işlenmiş. kitabın sonlarına doğru anlatılan preveze deniz zaferi'nin anlatımında giriş güzel, gelişme yarım, sonuç tamamen yüzeysel ve heyecansızdı.

en sevdiğim yazardır kendisi dili çok ağır olmasına rağmen tüm kitaplarını ayrı severim kitaplarını nazlı geline benzetirim başlarda çok sıkıcıdır ama ilerledikçe kitap bitmesin diye yavaş yavaş okurum

(bkz: şah&sultan) kitabıyla tanıştığım ve büyük bir yavuz sultân selim han hayranı olmama sebep olan yazar. ilk yazdığı tarihi roman niteliğindeki (bkz: babilde ölüm istanbulda aşk) kitabından paygamber efendimizin hayatını anlattığı (bkz: bülbülün kırk şarkısı)a kadar her kitapta biraz biraz dili sadeleşmiştir. kitaplarını okurken sözlük kullanmakta fayda var.

yazarlıgıni elestirecek kadar cok bilgim yok ama iki kitabını okudum pek sarmadı beni

yeni kitabı çıkmış neden hala alamadım diye kızıyorum kendime. yeni kitap demek soluksuz okunacak bir kitapla hemhal olmak, bir haftada etkisinden kurtulamamak demek.

canım iskender çekti tek çağrıştıran bu

son çıkan karun ve anarşist kitabını okuyorum. başlarda "olmadı iskender pala, bu kitap senin üslubuna hiç uygun değil." diyordum ama ilerledikçe farkettim ki yine nokta atışı tespitler yapmış. özellikle türkiye'nin günümüzde bulunduğu duruma tarihten kesitler vererek parmak basmış ve "ne yapıyoruz, bu gidiş nereye?" dedirtiyor. velhasıl kelam okunmasını tavsiye ederim. (#1348359)

"sevgilinin lütfunu gördüğünüz zaman sevmek kolaydır. peki ya kâhrını görünce de sevebilir misiniz?"

fuzuli'nin kaleminden dökülen leyla ile mecnun'u anlattığı eserini okudum. bu adama hayran olmamak elde değil. bir de fuzuli'ye tabi ki.

"bülbülün kırk şarkısı " adlı kitabında peygamber efendimiz(s.av)i bir bülbülün gözünden anlatır.cünkü gül'ü bülbülden iyi kim bilir ki... çok güzeldir,bugüne kadar gördüğümüz siyerlerden farklıdır.okuyun derim...

"yüce tanrım! ya ona azıcık merhamet ver, ya bana çokça dayanma gücü. ya bendeki sevginin birazını ona ver; ya ondaki vurdumduymazlığın birazını bana. tanrım! ya onu bana ver, ya beni ona..."

bu adama ve kitaplarına ciddi bir hayranlığım var. ama şöyle bir gerçek var ki; hitabeti kalemi kadar kuvvetli değil.

çoğu kitabını okuyan biri olarak naçizane tavsiyem: okuyun ama bilgi almak icin degil roman tadında okuyun.zira kitaplarinda tarih veya din hakkında efsane ve uydurmalara bol bol yer verir. romantik olacağım derken yanlış düşünceler bırakabiliyor insanin aklinda. kalemi basit ve sadedir. onun kitabinda okuduğunuz şeyler aktarirken mutlaka başka kaynağa da başvurun derim...

şu an aklıma gelmesi için hiçbir sebep yoktu aslında. ama seviyorum, bu o sebeple nedensiz geliveriyor işte aklıma. çok güzel adam edebiyatını sevdiğim. sana koskoca bir tarih borçluyum.

Seviyorum seni ve kalemini ne yapayım

bugün saat 6'da istanbul kitap fuarı'nda imza programı var. gidip tanışmayı çok isterdim ama şartlar, şartlar...

son kitabı abum rabum oldukça ilginç bir çalışma olmuş. bu kitap için inanılmaz araştırma yapmış bu yüzden kendisini tebrik ediyorum. ayrıca karun ve anarşist ve abum rabum'da sıklıkla değindiği ortadoğu, uçsuz bucaksız doğu kültürü, batı emparyalizmi ve uyulduğu takdirde dünyaya barış getirecek islam akideleri; insana yaşadığımız çağın bütün gerçeklerini gösteriyor. tebrikler iskender pala. kalemine sağlık.

"ecel cevheri, nefis kimyasının yegâne iksiridir."

60 yasinda (1958), divan edebiyati dalinda profesör olan degerli yazarlarimizdandir. hatta dalinda en iyisi de olabilir gunumuzde. farkli bir tarzi var bence, divanla gunumuzu harmanlayip pek cok kesime hitap edebiliyor. od kitabi ilk okudugum kitabi ve daha lise 2de mi neydim, pek kitap okuyan biri degildim. ben bile birakamamistim kitabi. o zaman anladim cok degerli bir yazar oldugunu.

leyla ile mecnun kitabı sayesinde fuzuli' ye hayran olmuştum. 80 sayfalık kitabı bir ayda anlaya anlaya okudum.

Kendisi şuan (bkz: trt) kanalında (bkz: vapurda çay simit sohbet ) programında konuşuyor. bu ikinci gelişiymiş. felsefe, sanat, güzellik alanında konuşmalar yapıyor. İlgilisine önerilir

Her kitabında birbirinden farklı konuları o kadar bilgili anlatıyor ki okurken bu adam her şeyi biliyor diye düşünmeye başlıyorum. Lisede kitap sınavı olurdu böylelikle tanıştım kitaplarıyla. Od kitabıyla başladım okumaya sonrası devam etti zaten.Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk, Şah ve Sultan, Efsane... Anlatımı biraz ağır ve süslü olduğu için ilk başta zorlansam da sonra alışmaya başladım. Sevdiğim,önerdiğim bir yazar. En sevdiğim kitabı ise Şah ve Sultan. Oradan bir alıntı verip uzatmayayım artık. “İnsan sevgi ile yaşar, sevgisiz ölürdü. Sevgi bir cennet, sevgisizlik de cehennem sayılırdı. Sevgisiz yaşayanların ölülerden farkı kalmıyordu çünkü.”